-
1 hiçbir\ şey
(ударение: híçbir şey) ничего́ -
2 hiçbir şey
бернәрсә; берни; һичнәрсә; юк нәрсә -
3 hiçbir şey
pron. anything, nix* * *1. anything 2. nothing -
4 hiçbir şey
зи -
5 hiçbir şey
nothing -
6 hiçbir şey olmaz
кыран да булмас -
7 hiçbir şey söylememek
авыз да ачмау -
8 hiçbir şey görmedim
I haven't seen anything. -
9 ona kalsa bize hiçbir şey vermez
будь [э́то] в его́ вла́сти, он бы нам ничего́ не дал -
10 yerini hiçbir şey tutamaz
алмаштыргысыз -
11 hariç hiçbir şey
nothing but -
12 göre hiçbir şey
adv. nothing to -
13 hiçbir
1) \hiçbir sebep yokken ohne jeden Grund\hiçbir şey gar nichts, überhaupt nichts\hiçbir şey söylemeden ohne etwas zu sagen\hiçbir şeyden haberi yok er hat von nichts eine Ahnung\hiçbir şeye benzememek nach nichts aussehen2) \hiçbir bahane, \hiçbir kaçamak yolu bulamamak keine Ausrede, keine Ausflüchte finden können -
14 hiçbir
hiçbir kein, nicht ein(e); nicht ein(e) Einzige(r);hiçbir surette in keinerlei Weise, auf keinen Fall;hiçbir şey gar nichts;hiçbir yerde nirgendwo;hiçbir yere nirgendwohin; -
15 híçbir
(ударение: híçbir) никако́й* * *в отриц. предложениях употр. для усиления отрицания ни оди́н, никако́йhíçbir ağaç kalmadı — не оста́лось ни одного́ де́рева
híçbir kişi — ни оди́н челове́к
híçbir surette — нико́им о́бразом, ника́к
híçbir şey — ничего́, соверше́нно / абсолю́тно ничего́
híçbir yere — никуда́
híçbir yerde — нигде́
híçbir zaman / vakit — никогда́
-
16 hiçbir
"(used with a negative verb) no... at all, no... whatever, no... whatsoever; any... at all; no...; any...: Hiçbir haber gelmedi. No news whatsoever has come. O zamana kadar hiçbir pilot Atlantik´i geçememişti. Up to then no pilot had been able to cross the Atlantic. Hiçbir yarışmacının bu problemi çözebileceğini sanmıyorum. I don´t suppose any contestant will be able to solve this problem. - surette (used with a negative verb) by no means whatsoever, in no way whatsoever. - şey (used with a negative verb) nothing at all; nothing. - yerde (used with a negative verb) anywhere at all, in any place whatsoever; nowhere at all; anywhere; nowhere, in no place. - zaman/vakit (used with a negative verb) at no time whatever; never. " -
17 nothing at all
hiçbir şey -
18 nothing at all
hiçbir şey -
19 бернәрсә
hiçbir şey -
20 берни
hiçbir şey
См. также в других словарях:
gözü hiçbir şey görmemek — heyecana kapılıp başka hiçbir şeyle uğraşamaz duruma gelmek O yaz nasıl geçti bilmiyorum; ne yaz ne tatil, hiçbir şeyi gözüm görmüyordu. A. Erhat … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözüne hiçbir şey görünmemek — kendi derdi dolayısıyla hiçbir şeye değer vermemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
elinden hiçbir şey kurtulmamak — her şeyi becerebilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzına bir şey (veya çöp veya lokma) koymamak — hiçbir şey yememek Ali Usta bu nefis kuzudan değil, öbür yemeklerden bile ağzına bir lokma koymadı. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir şey yapmak — iyilik veya kötülükte bulunmak O size hiçbir şey yapamaz. Ben ona bir şey yaptım mı? … Çağatay Osmanlı Sözlük
EBU-LA-ŞEY — Hiçbir şeyin babası. Hiç bir şeyi olmayan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
heç — hiçbir şey … Beypazari ağzindan sözcükler
zırnık — hiçbir şey … Beypazari ağzindan sözcükler
bana mısın dememek — hiçbir şey etkili olmamak, hiçbir şeye aldırış etmemek Daha nice manevi trenlerimizi yıllar yılı taşlayanlar var da bana mısın demiyoruz. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
bacaklarını uzatmak — hiçbir şey yapmadan, hiçbir şeyle ilgilenmeden oturmak, tembel tembel zaman öldürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
boş dönmek — hiçbir şey elde edemeden geri gelmek Ankara ya giden hiçbir heyetin geri boş döndüğünü görmedik. Y. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük